Edirne İdare Mahkemesi, 2020 yılında vermiş olduğu karar şu şekildedir;
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat gereğince yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan müeyyideler olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli neticeler doğurmaları sebebiyle subjektif ve ferdî etkileri bulunduğu gibi, kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.
Bakılan davada, davacının, 22/12/2017 (Soruşturma No:201….) tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifade de; ” …amirim olan İlçe Jandarma Komutanı Jandarma …………….’ndan bana işyerimde psikolojik şiddet ve mobbing uygulaması sebebiyle… ” şikayetçi olduğunu bildiren şikayet dilekçesi verdiği dolayısıyla aralarında bir husumet oluştuğu ve dava konusu soruşturmanın da bu şikayet tarihinden sonra başlatıldığı gözününe alındığında disiplin amirinin tarafsızlığı şüphe uyandırmaktadır.
Disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ile ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargı içtihatlarıyla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.
Dolayısıyla; disiplin cezaları verilirken 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda ve kurumların özel mevzuatlarında belirtilen ilkelere uygun bir şekilde disiplin soruşturmasının tamamlanması, savunma hakkının tanınması, gereğinin yapılması için disiplin soruşturma raporunun yetkili kişi ve kurullara gönderilmesi ve bu kişi ve kurullarca cezanın tesis edilmesi, disiplin cezalarının sağlıklı ve objektif olması, ancak disiplin amirlerince ve disiplin kurulları üyelerince olayın tarafsız şekilde değerlendirilmesiyle mümkün olduğundan, hakkında soruşturma yürütülen kişilerle arasında husumet bulunan kamu görevlisinin, disiplin suçu sayılan fiilden zarar gören, fayda sağlayan, olayın mağduru durumunda bulunan veya olayda taraf pozisyonunda olan kişilerce disiplin amiri sıfatıyla soruşturma yapılmaması, ceza verilmemesi ya da disiplin kurulu üyesi olarak tesis edilecek disiplin cezası işlemine katılınmaması gerekmekte olup, süreç içinde belirtilen bu hususlara uyulmaması halinde verilen cezanın hukuka aykırı olacağı açıktır.
Bakılan davada; dava konusu disiplin cezasının, davacıyla aralarında husumet bulunan İlçe Jandarma Komutanı tarafından verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; mevzuatta disiplin soruşturması yapılması gerektiğinin ve soruşturma yapma ve ceza verme görev ve yetkisinin üst disiplin amirleri tarafından da kullanılabileceğinin düzenlendiği nazara alındığında, olayın bizzat tarafı olan, soruşturmacıları bizzat tayin eden, davacıyla aralarında husumet bulunan disiplin amiri tarafından tesis olunan dava konusu işlemde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline oybirliğiyle karar verildi.